Uzun süre güneşe maruz kalanlarda halk arasında et büyümesi diye bilinen pterjiyum veya pinguekula gelişebilir. Lensin içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol açabilir. Sinir tabakası üzerinde de esaslı tesirleri vardır.UV ışığın tüm bu zararları göz önüne alındığında milyonlarca insanın bundan korunması gündeme gelmektedir. Halk sağlığı açısından insanların en azından 10:00-14:00 saatleri arasında güneş gözlüğü kullanması gerekmektedir. UV emen kontakt lens ve göz içi lensler de mevcuttur.
UV’den korunmanın en kolay yolu tabi ki kapalı alanlarda kalmaktır. Gün içinde açık ortamlarda bulunurken giyilen şapka ve uygun şekilde kullanılan güneş gözlükleriyle göze gelen UV’den %95 oranında korunulabilir. Kullanılan gözlüklerde özel UV ışınları engelleyen elemanlar olmaksızın sadece cam yerine plastik gözlük seçilmesi bile UV’nin göze girmesini engelleyen önemli bir faktördür. Lensler, kromoforlar sayesinde UV radyasyonu filtre ederler. Bunlar, lenslere renk veya koyuluk vermedikleri için, direkt lensin renk ve koyuluğuna bakarak UV emilimi konusunda fikir sahibi olamayız.
Fotokromik lensler UV ışığa maruz kalınca renk değiştirirler ve oldukça iyi bir filtrasyon sağlarlar. Gözlüklerin şekli ve göz önünde duruş pozisyonları da UV’den korunma için önem taşımaktadır. Göz çevresini çepeçevre saran gözlük şekilleri en kıymetli koruyuculardır.
Bunun yanında güneş gözlüklerinin lensleri de optik olarak kaliteli olmalı, çizik olmamalıdır. Lensin hafif bir esnemesinde üzerinde pigment defektleri oluşmamalıdır.